Sunday, October 16, 2011

Es secimi üzerine oylesine bir yazi

hepimizin bildiği bir temel fıkrasında dursun temel'e sorar: "temel, söyle bakalım hatunun ne türlüsü iyidir, güzeli mi aptalı mı?" temel "aptalı" diye cevap verir. şaşıran dursun hayretler içerisinde temel'e seçiminin nedenini sorar. cevap malumunuzdur: "güzellik geçicidir." bu konuya değinen ilk ve tek söylem olmadığı açık bu fıkranın. o zaman bu popüler konuyu biraz deşelim, bakalım altından neler çıkacak.

tarih boyunca canlıların birincil amacı, türlerinin nesillerinini koruyabilmek, sonraya taşıyabilmek olmuştur. bu savı insanlar için de kabul edebiliriz. çoğu zaman doğada dişinin sağlıklısı (doğada güzellik sağlıktır), erkeğin de güçlüsü kazanmıştır hemcinsleriyle girdiği savaşı. bunun örneğini çok yerde görebiliriz. doğada güçlü olan, sağlıklı olan neslini devam ettirir hiç şüphe yok ki. gelelim insanoğluna. insanoğlu temelde gelişmiş bir memeli ve insanlık için de benzer durum geçerli. ancak ufak görünen ama aslında bütün denklemleri baştan yazdıran bir farkla: insanoğlunun yaşayışında sosyallik çok önemli bir rol oynar.

tarım kültürünün gelişmesiyle binlerce yıl önce, yerleşik hayata geçilir. bu ise sosyal yaşama zorunluluğunu beraberinde getirir. artık insanoğlu tek başına değildir, bir yere, bir toprağa aittir, başka bireylerle birliktelik kurmaya başlar. yazı bulunur, yasalar konur, ticaret ağları ortaya çıkar, tıp ortaya çıkar. bin yıllar sonra ise sonuç malumunuzdur: şu an dünyada hüküm süren sosyal toplum düzenleri. bu durum ise bizlerin hayatını bir çok açıdan değiştirir. konumuzla ilgili olarak; eş seçiminde, neslimizi devam ettirme kaygımızda önemsediğimiz kriterler, doğada benzeri (bildiğimiz kadarıyla) bulunmayacağı bir biçimde başkalaşır. insanoğlu eşini seçerken doğadaki formülü birebir kopyalamaz: erkeğin güçlü ve sağlıklı olması, en önemli kriter değildir! kimine göre karakter, kimine göre ekonomik durum, kimine göre otorite, kimine göre zeka. ancak kimse kas gücünden veya kaç sene daha yaşayacağından bahsetmez. neden çok açık. insanoğlunun neslini devam ettirebilmesi için güçlü olması gerekmez. sosyal toplum düzeni, üyelerinin birbiri arasındaki ilişkilerine büyük önem verir. bu düzende ise, ilişkileri kas gücü veya yaşımız yönetmez. yukarda saydığımız birçok etmen birlikte etkiler.

peki neden kadınlar sosyal düzene uyum sağlayıp eş tercihlerini değişen dünya gerçeklerine göre yaparken, erkekler hala doğadan aldığı formülü çok da değiştirmeden uygular? erkekler için birinci tercih güzelliktir. bunun istisnaları şüphesiz ki vardır ama kimse, en genel kriterin güzellik olduğunu yadsıyamaz. kadınların nesillerini devam ettirmeyi, erkeklerden daha çok önemsemesine bağlıyorum bunu. bir anne için çocuğunun sağlığı belki de o en önemli şeydir. babalar alınmasın kesinlikle, onlar için de çok önemlidir çocuklarının sağlığı. ama bir erkek eş seçiminde "çocuğumu nasıl büyütür" sorusunu bir kadın kadar sormaz eşine.

modern düzen kadınların eş seçimlerini kökten etkilemişken, erkeklerin modernleşme yarışında geri kaldığı kanaatindeyim. hepimizin farkında olduğu üzere, sosyal düzende doğa kanunları işlemiyor. bunu erkekler er ya da geç fark etmeli.

bir teori daha var ki göz ardı edemeyiz. belki de insanoğlu için en önemli şey türünü devam ettirmek değildir doğadaki benzerlerinde olduğu gibi. belki de böyle açıklayabiliyoruz çocuk doğurmak ya da evlenmek istemeyen bireyleri. belki eşcinselliğin varlığı da bununla ilgili. belki de erkek bu yüzden eş seçiminde "çocuğum nasıl büyür" faktörünü güzelliğin arkasına itebiliyor. peki ne o zaman en önemli şey? ego mu? eğer öyleyse burada büyük bir ironi gizli. insanlar bir yandan zamanla sosyalleşirken, birbirleriyle iletişim yoğunluğu tam gaz artarken; aynı zamanda tür bilincini yavaş yavaş yitirmekte, türünü devam ettirme fikri yaşayışında gitgide önemsizleşen bir rol oynamakta, bireysellik ve ego ön plana çıkmakta.

yazdığım çoğu şey öznel olabilir ancak su götürmez bir gerçek var: doğadaki benzerlerimiz yemek derdindeyken biz politik tartışmalara girebiliyoruz. dünyada artık sadece doğa kanunları işlemiyor insanoglu için. 



24.05.2011

1 comment:

  1. Selam panda-girl oncelikle soylemek isterim ki yazinizi cok begendim. Insanlari, yasamlarini ve dogayi iyi incelediginiz belli oluyor.

    Bir kac yorum yapmak istiyorum. Dediginiz gibi tipki diger butun memelilerde de oldugu gibi erkekler icin es secerken en onemli ozellik guzellik. Bu ilk insandan 21. yuzyila kadar gelinen sure icinde pek bir degisiklige ugramamistir gercekten de. Bunun en onemli sebebi erkegin neslini devam ettirebilmesi icin kisitli bir zaman cercevesinin bulunmamasidir. Erkek ergenlikten itibaren yasaminin sonuna kadar sperm uretebilir ve ortalama 70 yil boyunca isterse gunde 7 defa ciftlesebilir ve bu durumda yasadigi sure icinde 98987879 defa neslini devam ettirme sansina sahiptir. Bir kadinin ciftlesmesi icin elini cabuk tutmasi gerekir, cunku hayati boyunca yaklasik 20 yil kadar bir sure hamile kalabilir. Ayrica 9 ay suren hamilelik donemi de vardir. Hic durmadan cocuk dogursa bile ve bunu cidden becerebilirse yaklasik 25 cocuktan oteye gidemeyecektir. Bu durumda kadinlar es seciminde yatirima daha cok onem verirler. Kadin cocuguna maternel sevgisini ve ilgisini vermekle mesgulken, erkekten materyal destek bekler, onu birakmayacak onun yaninda olacagina guvendigi birini ister. Yani seksi bir aptala kapilip terkedilmektense akilli, guvenilir ama o kadar da attraktif olmayan bir erkekle olmak neslini devam ettirebilmek icin cok daha mantikli hale gelir.

    Es seciminde gozle gorulen bir saglik durumu gerci hem erkek hem de kadin icin en onemli kriterdir. Guzelligin de sagliga bagli oldugunu dusunursek, hem erkek hem de kadin bir dereceye kadar dis gorunuse hala onem vermektedir.

    ReplyDelete